Bel, konumu itibariyle iki ayak üzerinde yaşayan biz insanlar için sakatlanmaya en müsait bölgelerin başında gelir. Bedenin merkezi olması sebebiyle ayakta, otururken veya yatarken her daim aktif haldedir. Bu da bel bölgesinin sağlıklı tutmamızın ne kadar önemli ve zor olduğunu gösterir.
Bel fıtığı, faset eklem, sakro-iliak eklem problemleri, lumbal lordozda(bel kavisinde) düzleşme veya artma, siyatik sinir sıkışması, bel-kalça ve bacak kaslarındaki kısalıklar başlıca bel ağrısına neden olan sorunlardır. Bunlar belde kilitlenme ve spazmlara, bacaklarda çekilme ve uyuşmalara da yol açarak hareket ve fonksiyon kaybına yol açar.
Bel ağrısını geçirmek için bütünsel yaklaşımla sadece beli değil, çevre yapıları da değerlendirmek gerekir. Torakal(sırt), pelvis(leğen kemiği) ve kalçadaki problemler de sıklıkla bel ağrısına neden olurlar ve bunlar tedavi edilmedikçe kişinin bel sağlığına kavuşması mümkün olmamaktadır. Çoğunlukla düşülen hataların başında bel MR’ında fıtık çıkan kişinin lumbal omurlarına odaklanılarak ağrının kaynağının sadece fıtık olduğu kanaatine varılmasıdır. Bunun sonucunda zaman kaybına yol açan tedaviler ve gereksiz ameliyatlarla hasta bedenen ve ruhen yıpratılarak sonuçsuz bırakılmaktadır. Oysa fıtık ile birlikte çevre dokuların(kas-eklem-bağ) da değerlendirilmesi ve gerekirse tedavi edilmesiyle bel ağrılarından gerçek anlamda kurtulmak mümkündür. İşte Burada manuel terapist bütünsel yaklaşımı ve sorun odaklı tedavi metotlarıyla bel tedavisini en hızlı şekilde gerçekleştirir.